Almanya Dışişleri Bakanlığı bugün Türkiye’ye seyahat edecek Almanya vatandaşlarına yönelik ihtarlarda bulunan bir bildiri yayınladı. İhtarlar ortasında “Alman hukukuna nazaran tabir özgürlüğü kapsamında olan beyanlar, Türkiye’de mesleksel ve cezai yaptırımlara yol açabilir” ve “Siyasi aktiflik ve mitinglerden uzak durun” sözleri dikkat çekti.
Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan ikaz metninde şu sözler yer aldı:
– Alman vatandaşlarının keyfi olarak tutuklanması, çıkış yasağına tabi tutulması yahut Türkiye’ye girişinin engellenmesi hâlâ karşılaşılan durumlardan biridir. Daha evvel problemsiz bir halde ülkeye giriş-çıkış yapabilen şahıslar, geçmişe dayalı suçlamalar yahut yeni bir kabahat nedeniyle tekrar geldiklerinde tutuklanabilir.
– Birçok durumda, kovuşturmalar, terör örgütü olarak sınıflandırılan yapılarla (örneğin, PKK yahut Türkiye’de terör örgütü olarak kabul edilen Gülen hareketi) ilişkili propaganda, takviye yahut üyelik kuşkusu üzerine dayanmaktadır. Türk kolluk kuvvetlerinin, Almanya’da ikamet eden şahıslara dair geniş kapsamlı listeler tuttuğu ve bu şahısların kâfi ön soruşturma yapılmadan dahi kolluk önlemlerine maruz kalabileceği anlaşılmaktadır.
“SOSYAL MEDYA BEĞENİSİ BİLE KOVUŞTURMAYA NEDEN OLABİLİR”
– Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne nazaran hukukun üstünlüğüne karşıt olan Türkiye’deki geniş terörizm tarifi nedeniyle, Almanya’da söz özgürlüğü kapsamına giren kolay sözler, toplumsal medyada yapılan paylaşımlar, yorumlar yahut “beğeniler” dahi kovuşturmaya sebep olabilir. Yeni bir “dezenformasyonla uğraş yasası” kapsamında, kolluk kuvvetlerince yanlışsız olmadığı ve ülkenin güvenliği, kamu tertibi yahut halk sıhhatine tehdit oluşturduğu düşünülen beyanların yayılması da kovuşturma nedeni olabilmektedir.
– Almanya’da Kürt meseleleriyle ilgili olarak yapılan şovlara iştirak yahut yasal olarak kayıtlı bir derneğe üyelik de tutuklamalara, çıkış yasaklarına yahut giriş mahzurlarına sebep olabilir; bu üyelikler, yıllar evvel gerçekleşmiş olsa bile.
“SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARINA DİKKAT EDİN”
– Hükümeti eleştiren toplumsal medya paylaşımları nedeniyle, bilhassa de cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla, tutuklamalar, kovuşturmalar yahut çıkış yasakları gözlemlenmiştir. Bu durum, Almanya’da ömrünü sürdüren bireyler için önemli sonuçlar doğurabilir. Bilhassa, lakin yalnızca bununla hudutlu olmamak üzere, Türkiye ile özel ve ferdî bağları olan Alman vatandaşları ve Türk-Alman ikili vatandaşlığına sahip bireyler bu durumlardan etkilenmektedir.
Gazetecilere de gerekçesiz olarak akreditasyon verilmediği durumlar yaşanmıştır. Alman hukukuna nazaran tabir özgürlüğü kapsamında olan beyanlar, Türkiye’de mesleksel ve cezai yaptırımlara yol açabilir.
“SİYASİ AKTİFLİK VE MİTİNGLERDEN UZAK DURUN”
– Siyasi etkinliklerden, mitinglerden ve genel olarak büyük kalabalıklardan uzak durmanız önerilir. Almanya’da lisana getirilen görüşler ve yapılan hareketler, örneğin Kürt problemleriyle ilgili dilekçelerin imzalanması, Türkiye’de hükümet tersi olarak algılanabilir ve bu nedenle cezai sonuçlar doğurabilir. Tıpkı durum, toplumsal medyada hükümeti eleştiren açıklamalar için de geçerlidir; yabancı bir içeriği paylaşmak yahut beğenmek bile bu duruma sebep olabilir. Anonim ihbarlar yoluyla özel yorumlar dahi Türk kolluk kuvvetlerine iletilebilir.
– Lütfen, Almanya’nın ilgili yurt dışı temsilciliklerinden alınacak konsolosluk yardımının, önemli cezai kovuşturmalardan korunmanız için kâfi olmayabileceğini unutmayın. Lütfen İç Siyaset Durumu ve Tüzel Özellikler başlıkları altındaki bilgileri dikkate alın. Ayrıyeten, giriş mahzurlarıyla ilgili olarak, giriş denetimi ve reddedilme bahislerinde verilen bilgileri göz önünde bulundurun.